Yeniden doğamam, yine de hayat devam ederken olup biteni değiştirebilirim-Fruits Basket

28 Şubat 2010 Pazar

Anime Semineri...ve tüm gün

Bu gün için planlar haftalar öncesinden yapılmış zaten. 13:30 da 3 animeci genç ve bir müddet onlara eşlik edecek olan alakasız çift taksim meydanında buluşacak, birlikte sushi yenildikten sonra animeciler Pera Müzesine gidecekti.

Ancak planlar daha ilk aşamadan kaydı. Çünkü 3. anime sever ancak 15:00 te meydanda oldu ve biz o kadar zaman park yeri aradık ve İstiklal Caddesinde mağaza mağaza dolaştık.

Sonunda ablama tavsiye edilen Cafe Bunka'ya vardık. Göreceli olarak biraz pahalı olsa da diğerlerine göre daha otantik ve sadece japon yemekleri için bir mekan. Özellikle servis yapan kıza bayıldım. Çok içten ve çok şirin konuşuyor. Yapılan yanlışlıkları da hoşgörü ile karşılayıp nazikçe düzeltiyor.(ancak kendisi ile fotoğraf çekilme isteğimizi meşgul olduğu gerekçesi ile geri çevirdi.) Bu nedenle de sushiyi bir lokmada yememiz gerektiğini söylediğinde düşünmeden attım hepsini ağzıma. Ama sonrasında gelen çatır çutur sesler pek de hoş değildi:S Karidesli pilav ve deniz yosunu salatasını sanırım daha çok beğendim. Ancak benim için en güzeli sake idi:)) Gerçekten tadını çok beğendim ve herkesten çok içtim. % 13 alkol varmış için de ama zaten bi damla olduğu için pek etkilemiyor.



sailorsebnem, matrixsakini, michiru
Mekan da bir süper şey daha vardı ki fotoğraftan ne kadar mutlu olduğum belli oluyor zaten. Evet tüm dişlerim bu kadar:)) Yan masada ki kızın elinde bir dergi gördük ve hemen bakmak için istedik. Zaten mekanınmış ve servis yapan kız onu bir manyağın getirdiğini söyledi:)İçin de hemen Toma var mı diye baktim tabii. Ve sonuç..... Ama Tüm MatsumotoJun resimleri koparılmıştı.
Herşeyi japonlara göre bayağı bi hızlı yiyerek btirdik. Çoook beğendiğimizden değil de daha ziyade seminere geç kalmamak ve en önlerden izlemek için tabii. Pera Müzesi'ni sora sora bulduğumuzda saat daha 5 bile yoktu. Giriş ücreti verdik bari boşa gitmesin zaten salona da daha almıyorlar diyerek 5 katlık müzedeki sergileri gezmeye başladık. 1. kattaki çini ve ölçü sergisini şimşek gibi çabuk gezdik. Üst katta İstanbul konulu resim sergisi ise bayağı ilgimizi çekti. Hayranlık uyandıran resimler vardı gerçekten. Ben de çook uzaktan resim ile ilgili olduğumdan Picasso'nun kilere de bi bakalım dedim tabii. Ama konu biraz... nasıl desem...erotizm di evet. Resimler de ... şey...kem küm...Dolanırken küçük bir çocuğun 'Anne bu ne?' diye sorduğunu duyduğumda 'Aman Tanrııım!!' dedim. Ve sonra seminer salonuna hızla indik. kalabalık bir grup toplanmıştı bile. Ama kapının 15 dk sonra açılacağını duyanlar yukarı çıktı, biz bekledik. Değdi de... İkinci sıranın ortasını kaptık:))




Ve kendimizi Animeou üyelerinin eğlenceli sohbetinin ortasında bulduk. Uzun bir beklemeden sonra da yuvarlayarak türkçe bir hoşgeldiniz yazısı okuyan tatlı japon kız bir manga sergisi olmasının düşünüldüğünün müjdesini verdikten sonra Hajime KAMEGAKİ sahneye geldi, masasına oturdu. İlk başta elindeki kağıttan öyleydi böyleydi diye anlattı. Sonra soru cevap kısmında asıl eğlence başladı. İşte o zaman tam anime yapan biri gibi konuştu ve komikti. 1957 doğumlu birine pek de benzemiyordu. Konuşmalarını kaydetme imkanım olmadığından size aktaramadığım için üzgünüm. Benim de aklıma bir çok soru gelmişti: animelerde neden bu kadar çok ingilizce var?animeleri komik yapmak için bir formatınız var mı yoksa gidişi böyle mi zaten? Siz animeler de söylenenler inanır mısınız?... Ama hiç birini soramadım.




21:00 de artık yorulmuş olduğu için semineri bitirse de dağıtılan posterleri imzalamayıda ihmal etmedi. Hatta daha sonra fotoğrafta çektirdi. Ama bana sıra gelemedi ne yazık ki...



Ama en azından hayatımın ilk imzalı posterine sahip oldum:) Gerçekten güzel bir gündü ve ilkler ile doluydu...
Okura Not: Bu günü bir de kuzenimden dinlemek isterseniz:http://michiruchan.blogspot.com/
Kendime Not: Yine de 21:30 dan sonra İstiklal Caddesinde dolaşma. Sen alışkın değilsin zaten öyle kalabalığa. Senin için eğlence... evet Toma'nın olduğu yerlerde:D























2 yorum:

  1. valla benden dinlemelerine gerek yok nee-chan :3
    sen gayet güzel anlatmışsın ^_^ çok güzel bi gün geçirdik evet *-* gölge oyununa da gelmek istiyorum :3

    YanıtlaSil
  2. Bende çok istiyorum ama...Kısmet...

    YanıtlaSil