Yeniden doğamam, yine de hayat devam ederken olup biteni değiştirebilirim-Fruits Basket

28 Temmuz 2010 Çarşamba

Arashi imzaları...






Artık Toma'dan farklı kişilerin de grafikleriyle karşınızdayım. Hazır adımlarım serisinde Arashi'ye gelinmişken... İmzaları kullanabilirsiniz ama beni de unutmayın :)

27 Temmuz 2010 Salı

Tüm ışığıyla

Ikuta Toma...

Haber: Toma TOKİO'nun 'NANANA (Taiyo nante irane)' şarkısının PV'sinde oynayacakmış.
tomaniac disorder dan aldığım haberin yanında çekimlerle ilgili bir de video var.

18 Temmuz 2010 Pazar

ADIMLARIM...Bölüm 4


İnsanlar insanlardır.
Sen, kendinsin.
Kıyaslamaya kalkarsan kaybedersin.
Kendine yenilmeyen gücün
Her duvarı yıkar.
Bazen ağlamak da iyidir,

Bazen zayıflık göstersen de olur.
Ama orada takılıp kalma!
Hala hayallerini gerçekleştirebilirsin.
Bir sürü lafın yerine,

Sadece bir sözcük yeter.
Önce kendin bir adım atmayı dene.
"Elinden geleni yap!" Böyle basit
birşey yeter.
"Ganbare!"...Arashi
Şarkının tamamı için: http://addictedtographics.blogspot.com/2009/11/ganbare.html
.blogspot.com/2009/11/ganbare.html

Dördüncü bölüm: Arashi...

1999'da kurulmuş bu grubu , ablamın hep dediği gibi, tam zamanında yakaladık.
Çünkü Arashi'yi daha bilmezken Westlife dinlerdik ve grup artık yaşını başını geçmiş, bir üye kaybetmiş, kısaca ununu elemiş eleğini asmıştı. Arashi gibi sürekli yeni işler peşinde, dinamik ve bir o kadar da sevimli bir grup bize iyi geldi.
Arashi'yi bulup bana izleten ablam oldu. İlk izlediğim klip 'we can make it'. Klibin başında ' Aman abla ya hiç benziyor mu Westlife'a' dedim, ta ki Matsumoto Jun'un göz kırpma sahnesi gelene kadar. Belki de...belki de Westlife'tan daha iyi bile olabilir...*iç ses* Sonraki klip 'One Love'. O kuşlar falan uçmaya başladı orada bittim işte. Arashi'yi ne kadar seviyor olsamda onu izlemeye hala dayanamıyorum:S Üçüncü klip 'Sakura Sake'...Matsumoto Jun'u bekler gözlerle onu da izlediğimde artık şarkıları mırıldanmaya başlamıştım...
Sesleri çok ince gelmişti ve erkek olarak fazla kıvraktılar amaaa çook sevimlilerdi hakikatan. Şarkılarının sözlerinden hiç bir şey anlamıyordum, hepsi birbirine benziyordu ama bir tebessümle dinlemek yine de hoştu
, dinlemeyince özlüyorduk bile. Velhasılı kemal tüm şarkılarıyla Winamp'ımıza taht kurmuşlardı.

17 Temmuz 2010 Cumartesi

Savejapandolphins

Dün gece NTV de Japonya'da ki Taiji koyunda yunus ve
küçük balinaların nasıl avlandığı daha doğrusu katledildiği
ile ilgili bir belgesel izledim. Yunusların çığlıkları, o kan kırmızısı deniz tüm gece aklımdan çıkmadı. İnsanların böyle bir vahşete devam edebilmesini aklım almıyor. Özellikle de yüreğimde ayrı bir yeri olan Japonların... Yunus etindeki yüksek krom nedeniyle hasta olacaklarını bilmelerine rağmen buna devam ediyorlar. Hem kendileri hem de zavallı yunuslar için hiç bir şey yapmadan durabiliyorlar. O dizilerdeki, animelerdeki güzel sözler, içli sahneler hepsi yalan dolan gibi...



Halbuki biz de hiç bir şey yapmıyoruz. Dünyada sadece yunuslar değil binlerce şey tehlike altında. En başta da insanlığımız... Bir şeyleri kurtarmalıyız.
Ne yapabiliriz diye düşünüyorsanız önce :
http://www.savejapandolphins.org/index.php adresine bir göz attın...
Daha sonra japonya'da olmasa da çevreniz de yok olan şeylere dikkatinizi verin bir şeyleri kurtarmak için...

15 Temmuz 2010 Perşembe

Bir ara oldu ama...

... o hep aklımdaydı...

14 Temmuz 2010 Çarşamba

Saikano

The Last Love Song on This Little Planet
Yandaki resimi görünce indirmeye karar verdim saikono'yu. Ağlayan bir erkeğin göz yaşlarını silen bir kız düşüncesi hoşuma gitmişti...
Ama izledikçe animenin ne amaçla yapıldığına anlam veremedim:S Çok değişik bir düşünce yapısı var senaryoyu yazanın ve bütün karakterlerin aynı şeyleri düşünmesi karakter yaratıcılığının zayıflığından kaynaklanıyor sanırım. Söylenen sözler giderek daha manasız gelmeye başlıyor. Burada etkileyici bir şeyler olmalı diye düşünmüşler ama kalıbın içini dolduramamışlar belli ki. O şapır şapır göz yaşları hiç durmak bilmiyor ama bir damla da duygu veremiyor...Çizimleri de bir o kadar ilginç ama olayların büyüklüğünü yansıtabilecek kadar başarılı değil. Diğer kısımlara bakış, müzikleri hoş geliyor.

6 Temmuz 2010 Salı

Tengoku de Kimi ni Aetara....


...Cennette seninle karşılaşsam....
TBS kanalı için çekilmiş bir SP olup başrollerini Ninomiya Kazunari ve Ogata Naoto oynuyor. Aslında Inou Mao'nun başrollerde olduğunu söylüyorlar ama kanmayın kendisinin rolu pek az ve Nino'nun eşini oynuyor. İsminin üst sıralarda olması sanırım ünü ile ilgili...
Aslında bende bu iki ismi duyunca konunun bu aile etrafında döndüğünü zannetmiştim ama senaryo kanser merkezindeki hastaların hikayeleri etrafında dönmekte.Iijima Natsuki'nin kansere yakalandıktan sonra yazdığı aynı isimli romandan uyarlanmış, duygusal ama sizi pek yormayan film, hayatınızı değiştiremese de izlenmeye değer en azından 'anlıyorum' demeden önce iki kere düşünmenizi sağlıyor. Ayrıca Eric Clapton'un Tears in Heaven şarkısı filme güzel bir ahenk katmış.

Hanamizuki Love

Şu el ele fotoğraf çok hoşuma gitti ama bir yandan da kıskandım, gerçek sevgili gibi görünüyorlar, pek yakışmışlar birbirlerine:)
Fotoğraflar zoe'nin blogundan...

5 Temmuz 2010 Pazartesi

Ghost in the shell

Anime sitelerinde gezinirken Ghost in shell'in afişini gördüm. Üzerinde Matrix'in ünlü yeşil sayıları vardı. "Bak bak nasılda çalmışlar" diyecektim ki animenin 1995 yapımı olduğunu öğrendim. Matrix 1999 yılında vizyona girmişti. Hayretler ve hayal kırıklığı içinde kaldım tabii. Belki Matrix'in kitabı, çizgi romanı falan önce basılmıştır dediysem de boşuna...Ghost in the shell'in mangası 1989 yılında çıkmış, Matrix'in çizgi romanı ise 2003 yılında başlamış...Sonuç olarak hayran hayran izlediğim Matrix te orjinal değilmiş...-geç olsun güç olmasın-

Hemen Ghost in the shell'i indirip izledim. Bazı araçlar, durumlar, sahneler benzese de ilk filmin senaryosu Matrix'in ki ile bire bir aynı değil ancak konunun ve işlenen felsefi boyutun benzerliği göz ardı edilemez. İlk film Matrix'in geçtiği dönemden değil daha öncesinden başlıyor gibi, hala insanların hüküm sürdüğü bir dönemden...Ama sonraki yapımları izleme imkanı daha bulamadım.