Yeniden doğamam, yine de hayat devam ederken olup biteni değiştirebilirim-Fruits Basket

26 Eylül 2010 Pazar

Final Fantasy 14

Blogdan uzak kaldığım süre zarfında Toma'ya neler olmuş öyle? Çok fantastik olmuş:) Türkiyede pek böyle bir şey olduğunu görmediğimden ne olduğunu tam anlamasam da kısaca: Toma Final Fantasy 14 oyununun tanıtımı için reklam gibi bişey çekmiş. İşte bu reklamdan bir sahneyle yeni masaüstü planımız~~ gözüme bi kaç sahne daha kestirdim onlarda yolda;)

12 Eylül 2010 Pazar

Midori no Hibi


Kuzen tavsiyesiyle başladık ve bi gecede bitirdik bu animeyi. Bayıldığım için değil el altından çıksın diye bitirdim diyebilirim:P Dileyen buradan konusuna baksın ama bir erkeğin sağ eli olma fikri hadi ama güzel bir düşünce değilll!!! Hadi bunu geçtim olay dizinini daha ilk sahneden anlamış olmam da eksilerinden biri. Bir diğer eksi de konunun bazen çok dağılması. Elimizde pek bişi kalmadı sanırım:P En azından bunalımda değilseniz sizi biraz eğlendirir ve bitiş müziği hoş ama çok kulağa çarpan bir müzük anime içinde kullanılmamış. Çizimlerde yeni nesil...

5 Eylül 2010 Pazar

Nar çiçeği

Bu masaüstü planını bir türlü halama beğendiremedim. ' Nar çiçeği ağırlıklı olmuş bu, mavi yapsana çocuğu' şeylinde karşı çıktı. Halbuki ben renklerini çok beğenmiştim. Azcık mavi, azcık dayatma bu hale geldi işte:)


İşte imza ve avatarı da~~

4 Eylül 2010 Cumartesi

Wolf's Rain


2003 yapımı anime ilk bölümden itibaren çok bilge cümlelerin havalarda uçuşacağı izlenimi veriyor.İnsanlığın kötü gidişatını da biraz olsun gözler önüne seriyor ama kurulan cümlelerden ziyade bazı sahnelerin çok etkileyici olduğunu belirtmeliyim. Cheza'nın şarkı söylediği kısımlar güzeldi. Herkesin cennetinin farklılığını hatırlatıyor. Orta kısımlar biraz durağanlaşıyor. Finale doğruysa anlaşılmaz- ani olaylar serisi başlıyor. Niye ki? sorusunun yanıtını bulmak giderek güçleşiyor. Eğer vakit bulursam son kısımları bir daha izleyeceğim kim bilir belki birden aydınlanırım:)
Müzikler güzel ve yerli yerinde kullanılmış hemen OST'sini de indirdim zaten. Tek hoşuma gitmeyen başlama şarkısı oldu.
Çizimleri gerektiği kadar karizmatik ama şimdilerin animelerinden oldukça farklı...Mekanlarda ayrıntılara çok dikkat edilmiş. İlginç geçişlerle de dikkati üstünde tutuyor. Ama çok kısa bir sürede izlediğimi söyleyemeyeceğim:)
En iyi yanı farklı hikayesi, şu okullu animelerden sıkıldıysanız tavsiye ederim...

Unubore Deka avatarları







Evet hala avatarkonusunda pek iyi sayılmam ama hala ümidimi kesmedim:P Bu avatarlar Toma'nın repliklerinin giderek uzadığı Unubore Deka'nın 3. bölümünden. Bir Nakatsu edasıyla ortalıklarda dolaşan Sadame'nin sahnelerini 3-5 kere geri alıp izliyorum yinede :)

3 Eylül 2010 Cuma

Gülümse:)

Toma'nın bu iç ısıtan gülümsemesini görence uzun süredir masaüstümü süsleyen Majo Saibanlı wallpaper tahtını kaybetti. Bu ne tatlılık yaaww:P Bilgisayarı açtığında insan böyle bir şey görmek istemez mi??

Eski bir eski: ilk müze


Tarihi anımsatmak istediğine göre gurur duyduğu bir tarihi vardır ilk müzeyi kuran ülkenin diye düşündüm. Halbuki müze kavramı biraz farklıymış.
Dünyanın ilk müzesi M.Ö. 300 yılında İskenderiye şehrinde I. Ptolemaios zamanında kurulmuş. Yeni devletin ilk hükümdarı ilk müzeyi,3 günlük tarihlerini sergilemek için değil geleceğe yatırım yapmak için bir bilim merkezi olarak kurmuş. Ünlü İskenderiye Kütüphanesi'ni de kapsayan müzede dünyanın dört bir yanından getirilen bitki ve hayvan örnekleri, rasathane, anatomi odası gibi her telden bilime hitap eden bölümler bulunuyormuş. Arşimed, suyun kaldırma kuvvetini bu merkezde yaptığı çalışmalar sonunda keşfederken, Eratosthenes dünyanın çapını, Öklit ise geometrinin kurallarını İskenderiye ve kütüphanede yaptığı araştırmalarla ortaya koyuyor...muş. Böyle faydalıda olmuş . 4. yüz yıla kadar varlığını sürdürdüğü bilinsede ne zaman, neden, kim tarfından yok edildiği bilinmiyor. Faili mechul bir şekilde şey yoluna gitmiş yanmış yani. Böyle oluncada isteyen istediğini suçlayabiliyor işte. 2002 yılında eski kütüphanenin yerinde Yeni İskenderiye Kütüphanesi kurulmuş.Fotoğraftaki

Gelelim ülkemize...1846 yılında, Sultan Abdülmecitin emri ile, eski ve ganimet silahlar Aya İrini Kilisesi'nde toplanmış. 1868 de Müze-i Hümâyûn adını alıp, Mr. Goold ilk müdür olarak atanmasıyla tam bir müze olmuş. Mr. Goold'un ne alaka olduysa bilinmiyor.
Kaynaklar:
http://www.turkcebilgi.com
http://tr.wikipedia.org
http://www.tarihim.org